Türk-iş’ten Başbakan’a “Terör Artıyor” Uyarısı(2)
“HİZMET TAZMİNATI TEMEL VE BİREYSEL BİR HAKTIR”
Kıdem tazminatının işçiler için vazgeçilmez ve tartışılmaz bir hak olduğuna dikkat çekilerek, “Bu hak aşındırılmamalı, korunması geliştirilmelidir. Kıdem tazminatının yüksek olduğunu söylemek gerçeklerle bağdaşmaz ve istihdama engeldir.” Raporda, bu söylemi doğrulayacak bilimsel bir bilginin bulunmadığı ve bunun Türk-İş’i rahatsız ettiği kaydedildi.
Türk-İş’in kıdem tazminatı konusunda kazanılmış hakkı geri alacak bir düzenlemeyi kabul etmesinin beklenemeyeceği belirtildi. Ayrıca yapılacak düzenlemelerde kıdem tazminatının personel için işsizlik sigortası ve iş güvencesinden farklı bir değere sahip olduğunun dikkate alınması istendi.
“TEK ASGARİ ÜCRET DEVAM ETMELİ”
Asgari fiyatın, işçi ve ailesinin günün ekonomik ve sosyal koşullarına göre insanca yaşamasını sağlayacak, insanlık onuruna yakışır bir fiyat olduğuna dikkat çekilen raporda, tek asgari fiyatın korunması istendi. ulusal düzeyde uygulama
Engelli, eski hükümlü ve terör mağduru kişilerin istihdamına uygulanan kota sisteminin, bu kişilerin toplumla bütünleşmesi için fırsat eşitliği sağlamayı amaçladığına dikkat çekilerek, “Toplumun her kesimi gibi işverenler de , sosyal sorumluluklarını yerine getirmek zorundadır.”
Türkiye’de sendikal örgütlenmenin önündeki en önemli engel olarak gösterilen kayıt dışılığın ülkenin en önemli sorunu olduğu ve ekonomik, ekonomik ve mali yapıyı alt üst ettiği kaydedildi.
Raporda, Türk-İş’e bağlı tüm sendikaların uygulamada örgütlenme konusunda önemli sıkıntılar yaşadıkları belirtilirken, örgütlenme sürecinde yasal sürecin yanı sıra karşılaşılan en büyük sakıncanın sendikanın engelleyici tutum ve davranışları olduğuna değinildi. patronlar Son 3 yılda 15 binden fazla kişinin sendika üyesi olduğu için işten çıkarıldığı, 2006 yılının ilk dört ayında ise bu sayının arttığı bildirildi.
“VERGİ İNDİRİMLERİ YENİ YÜKLERİ ŞARJ ETMEKTEDİR”
2006 yılı için açıklanan yeni vergi indirimleri ile ücretlilerin üzerine yeni yükler getirildiğine dikkat çekilen raporda, 2006 yılında öngörülen vergi kayıplarının orta gelir gruplarının vergi yükünün artırılmasıyla sağlandığı savunuldu. Çalışanların ödediği vergiler ve sigorta primleri azaltılmadan yapılan bu düzenlemeler nedeniyle 2006 yılında oluşacak vergi kayıplarının dolaylı vergilerle birlikte ücretlilerden ve halkımızdan tahsil edileceği açıktır. rapor dedi.
Bugün taban ücretlinin ödediği vergiden daha az vergi ödeyen mükelleflerin bulunduğuna da dikkat çekilen raporda, “Son altı aylık dönemde uygulanacak yüzde 3’lük ücret zammı. 2006 yılında vergi oranlarındaki artışla birlikte kamu çalışanlarının maaşı geri çekilmiştir.Bu değişiklik sonucunda orta gelir grupları daha fazla vergi ödeyeceklerdir.’ denildi.
“SOSYAL GÜVENLİK KANUNU 6 AY İÇİNDE ÇIKARTILMALIDIR”
“İnkılap” olarak sunulan Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası ve Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunları ile yapılan düzenlemelerin sadece yükümlülüklerin artırılması ve hakların daraltılmasına ve Kurumun özerk bir yapıya sahip olmadan kurulmasına dayandığı ileri sürülmüştür. yapı. Raporda, “Bu anlayışla sürdürülebilir bir sistem oluşturmak mümkün değil” denildi. Analiz olarak, aktüeryal istikrarın aktif-pasif istikrara dayalı olması ve Kuruma özerk bir yönetim verilmesi gerektiği gösterilmiştir.
Kanunun sigortalılar açısından getirdiği aksaklıkların anlatıldığı raporda, kanunun yürürlüğe girmesine kadar geçecek 6 aylık sürenin bu aksaklıkların giderilmesi için bir fırsat olarak değerlendirilmesi isteniyor.
SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığı’na devrini eleştiren raporda, 2006 bütçesi ile devlet hastanelerine yapılacak ödemeler ile 2005 yılındaki diğer ödemelerin henüz yapılmadığı halde 7.5 milyar YTL’ye ulaştığı kaydedildi. 2006 yılında ise 10 milyar YTL’yi aşacağı tahmin ediliyordu.
ŞİKAYET GÖKÇEK
Türk-İş’in, Isparta ve Gaziantep başta olmak üzere AKP’li belediyelerde Belediye-İş Sendikası üyesi çalışanlara Hak-İş üyesi Hizmet İş Sendikası’na geçmeleri için baskı yaptığı ileri sürüldü.
Raporda, Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı ASKİ’de çalışan Belediye-İş üyelerinin gerekçe gösterilmeden ihraç edilmesi de eleştirildi. ASKİ yönetiminin hukuka karşı hile yapmaya çalıştığı ve bu kuruma yıllarını vermiş işçilerin 29 kişi olarak işten atıldığı belirtilerek, “Konfederasyonumuzun bu konulardaki mağduriyetlerinin giderilmesini talep ediyoruz” dedi.
TTK VE ZONGULDAK’IN GELECEĞİ
Yıllık üretim kapasitesi 5 milyon ton olan ve Türkiye için büyük bir değere sahip olan Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun (TTK) üretiminin personel eksikliğinden dolayı hep düştüğü kaydedildi. 4 bin personel istihdamı ile üretim ve verimliliğin artırılmasının mümkün olduğunun belirtildiği raporda, son bin işçiye ek olarak personel alımı istendi.